Tuğba Erdem 4.5 yıl önce UX Researcher olarak katıldığı SHERPA’da bugünden itibaren Behavioral Design Manager olarak görev yapacak ve takımıyla birlikte Paribu dijital ürün ve servislerinin tasarım sürecinde kullanıcılarla empati kuran köprüyü oluşturacak.
SHERPA deneyimini “değişime cesaret etmek” sözleriyle betimleyen Tuğba’yı tanımak ve SHERPA’daki kariyer yolculuğunu öğrenmek isteyenleri, onunla yaptığımız bu kısa söyleşiyi okumaya davet ediyoruz. Kendisine bugüne kadar SHERPA’ya kattıkları için çok teşekkür ediyor ve yeni rolünde başarılar diliyoruz!
1- SHERPA’yla yolun nasıl kesişti?
Hayatında büyük değişikliklere doğru adım atmaktan korkmayan, değişime ve dönüşüme her zaman olumlu bir bakış açısıyla yaklaşan her arkadaşım gibi benim de tam bu adımı atmaya karar verdiğim yolculuğumda SHERPA karşıma çıktı. Hani son zamanlarda izlediğimiz dizi ve filmlerde biraz geri sarmak gerekir ya, ben de biraz geri sarıp hikayemin beni nasıl bu adımı atmaya getirdiğini paylaşmak isterim.
Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nü bitirdim. Bu kadar uzun ve açık haliyle ifade ediyorum, çünkü şehirlerimizden de görebileceğimiz üzere böyle bir bölümün varolduğuna dahi inanmak pek mümkün değil.
Tasarım felsefesini oldukça benimseyen, farklı ölçeklerde durum tespiti yapıp, ihtiyaçlara yönelik bir projeksiyon yaptıktan sonra o dünyayı “insan odaklı” tasarlayan zorlu bir eğitim sürecinden geçtiğimi söyleyebilirim. Bahsettiğim yıllar 2010’lar. Dolayısıyla idealist bir gelecek için umudumuzun olduğu yıllar diyebilirim. Ben de çok severek kafa yorduğum kentsel tasarım meselesine sosyolojik bir bakış açısı katmak üzere akademide bir serüven peşine düştüm. Dijitalleşme ve dijital toplum ile uğraşmaya başlamamla birlikte akademinin giderek gerçeklikten uzaklaştığıyla yüzleşmeye başladım. Tam bu noktada dijital ve tasarım kelimelerini bir araya getirdiğim kesişim kümesinde yeni olasıklıklara dair bir keşif içindeyken SHERPA karşıma çıktı.
2- SHERPA’daki kariyer gelişiminden biraz bahseder misin?
Hikayeyi bıraktığım yerden devam ettireyim. Studio Manager Selen Şentürk’ün ilk görüşmemizde sorduğu şu soruyu hala unutmam: “Neden bu kadar okuma?”. Kendini akademik bir idealist olarak tanımlayan “ben”deki, o idealizmden sıyrılma isteğini gören de oydu. Araştırmacı yanım, sosyoloji ve tasarım düşüncesi eğitimim, Selen Şentürk’ün ve kurucumuz Yakup Bayrak’ın inancıyla, benim UX Researcher rolüyle değişimin ilk kıvılcımını yakmamı sağladı. “İnsanodaklı tasarım”, bir ürün ya da servis tasarlama sürecinin kullanıcılarının ihtiyaçlarını da düşünerek ve bir vizyon geliştirip oraya doğru ilerlemeyi mümkün kılmak anlamına geliyor. Kentsel tasarımdan hiç de ayrıştığını söyleyemem. Misyon aynı; “birilerinin daha iyi yaşayabilmesi adına mevcut problemlerine çözüm üreten, gelecek ihtiyaçlarına yanıt vermeyi hedefleyen bir dünyanın yaratılması”. Ki UX Researcher rolü, tam da mevcut durumu anlama, üretilen çözümlerin bu problemlere geçerli çözümler sunduğunu test etme açısından çok önemli bir başlangıç noktasıydı benim için. Bunun bir sonraki adımına dair bir ipucunu bir önceki cümlemde paylaştım: “(kullanıcıların) gelecek ihtiyaçlarına yanıt vermeyi hedeflemek”. Aslında kariyerimin bir sonraki ve belki de en fazla içselleştirdiğim “UX Strategist” rolü tam da bu misyonu gerçekleştirmeme fırsat verdi. Akademinin tozlarını atmaya başladığım iş hedeflerini anlamaya ve kullanıcı ihtiyaçlarıyla birlikte bir potada eritip, oyunun bir parçası kılmaya başladım. SHERPA hikayem aslında devam ediyor, burası biraz uzun. Nitekim değişikliklere adım atmaktan korkmayan insanlarla birlikte SHERPA 3.0’ı oluşturduğumuz zamanlarda UX Team Lead olarak sürece devam edip; ekip çalışması, proje ve kaynak yönetimi vb. birçok tecrübe sahibi oldum. Her biri benim için birer mihenk taşı oldu ki, bugünkü Paribu’yla güçlerimizi birleştirmemizle birlikte oluşan Behavioral Design Manager rolüne de hazırlamış oldu.
3- Behavioral design tam olarak ne demek?
Burada mevzuyu biraz daha genel bir çerçeveden ele alarak açıklamak isterim. Günümüzde teknolojinin giderek hızlanan bir gelişimi söz konusu. ChatGPT’nin çıkmasından 4.0’a dönüşümünü aylarla ölçümlemeye başladık. Davranışlar ve alışkanlıklarımızda da bu kadar hızlı bir değişime girmek üzereyiz. Özellikle pandemi döneminde biraz da zorunlu olan dijitalleşme, şimdi alışkanlıklara dönmüş durumda. Örneğin, markete gitmek ya da banka şubesine gitmek alıştığımız, belki çok tercih etmediğimiz bir durum iken, şimdi gitmek durumunda kalmak bizlerde kızgınlık yaratır hale geldi. Finans dünyasındaki alışkanlıklarımız da merkeziyetsiz finans teknolojileriyle birlikte dönüşüme gebe. İşte davranış bilimleri tam da bu noktada, belki de uzun geçmişinin en parlak dönemine girmeye başladı.
Behavioral design, iki ana parçanın birleşiminden geliyor. Birincisi “behavioral insights” olarak adlandırabileceğimiz, davranış bilimleri temelli toplanan ancak sezgilere de dayanan tüm içgörüleri oluşturuyor. İkincisi ise, çeşitli yöntemlerle bu içgörülerden beslenen, “seçim mimarisi”ne dayanan davranışların tasarlanmasını içeriyor. Özetle, “insanlar neyi neden yapıyorlar?” ve “ne yapmalılar?” sorularına aynı anda yanıt vermeyi hedefliyor.
4- Bu alanda çalışmak isteyenlere ne önerirsin?
Sosyal bilimlerin ve tasarımın kesişim noktalarına odaklanmalarını öneririm. Geleceğin dünyasını inşa ederken, bu bakış açısının katkısı olacağına inanıyorum.
5- Yeni rolünle ilgili seni en çok ne heyecanlandırıyor?
Yeni bir hikayenin başlangıcı olduğu için çok heyecanlıyım. Paribu’yla birlikte deneyimleyeceğiniz bir dijital dünyanın inşa sürecinde yer alıp, kullanıcılarınızla empati kuran köprüyü oluşturma motivasyonunuz, bir de üstüne bu değişime beraber koştuğumuz takım arkadaşlarınız da varsa, geriye sadece heyecanla ve şevkle çalışmak kalmıyor mu?
6- Son olarak, SHERPA’da çalışmanın nasıl bir deneyim olduğunu 3 kelimeyle anlatır mısın?
Değişime cesaret etmek.