Tuba Çakır ile tanışın!

Tuba 6 yıl önce “Padawan UX Writer” olarak katıldığı SHERPA’da bugünden itibaren Information Design Manager olarak görev yapacak ve takımındaki deneyim mimarı ve yazarlarıyla birlikte Paribu dijital ürün ve servislerinde enformasyon tasarımından sorumlu olacak.

SHERPA’daki serüvenini “öğreniyoruz, deneyimliyoruz, paylaşıyoruz” sözcükleriyle özetleyen Tuba’yı ve enformasyon tasarımı alanını daha yakından tanıyabilmeniz için kendisiyle yaptığımız söyleşiyi aşağıda bulabilirsiniz. Tuba’ya bugüne kadar SHERPA’ya kattıkları için çok teşekkür ediyor ve yeni rolünde başarılar diliyoruz!

1-SHERPA’yla yolun nasıl kesişti?

Bu benim için oldukça özel bir soru. Her karşılaştığımda şeffaf bir şekilde anlatmayı sevdiğim hikayemi, biraz arka plan bilgisiyle paylaşacağım.

Felsefe mezunuyum. Çocukluğundan itibaren akademik kariyer hedeflemiş ve bunun için emek vermiş insanlardan biriyim. 2011’de, ülkenin giderek yükselen ekonomi-politik bariyerleriyle ve akademide bilimsel özgürlüğün yok oluşuyla eşzamanlı yüzleşip özel sektörde çalışmaya başladım. 27 yaşındaydım. Diplomamın mesleki bir karşılığı olmaması nedeniyle, özel sektörde bir kariyere başlamak için —daha sonra kültürel olduğunu farkettiğim— epey sevimsiz bir geç kalmışlık hissiyle dolu ilk 5 yıl, yayıncılık ve iletişim sektörlerinde, ortak kümesi “içerik” olan farklı rolleri deneyimlediğim bir meslek edindirme kursu gibi geçti. Bütün öğrenciliği kitap ve makale okuyarak, sayfalarca metin yazarak ve bolca eleştirel düşünme pratiğiyle geçmiş bir insandan pek şaşırtmayan bir patika.

2016 yılında, artık odaklanıp uzmanlaşmak isteyeceğim bir disiplin arayışına girdim. Gelecek vaat etmesi, haliyle dijital teknolojilerle iç içe olması öncelikliydi. Diğer yandan, sosyal bilimler kökenli bir insan olarak teknoloji masasında kendimi ait hissedeceğim bir yer olduğundan şüpheliydim. Fakat bir formülü olmalıydı.

O anki tecrübemin ana bileşenleri biraz pazarlama, biraz içerik geliştirme, biraz da proje yönetimiydi. Bu üçlünün, dijital teknolojileri merkeze alarak benim için bir kaldıraç olacağı ancak; sosyal medya ve pazarlama iletişimi gibi alanlarla makul bir mesafeyi hedefleyerek filtrelerimi çalıştırdım. Bu algoritma beni, kullanıcı deneyimi tasarımı ile tanıştırdı. SHERPA, bu kelime ile yaptığım aramanın sonuç sayfasında tam karşımdaydı. Önce o güne kadar hem SHERPA Blog’ta hem de Stüdyo’nun web sitesinde yayınlanmış her şeyi okudum, izledim. Bu işi SHERPA’da öğrenmek istediğimden emin olunca kapıyı çaldım.

2-SHERPA’daki kariyer gelişiminden biraz bahseder misin?

O kapıyı Yakup Bayrak ve Selen Şentürk açtığı için kendimi şanslı hissediyorum. Başvurduğum rolün o anki deneyimime birkaç beden büyük olduğunu görüşmenin ilk dakikalarında anlamıştık. Ancak Selen ve Yakup, beni tanımaya ve birlikte neler yapabileceğimizi anlamaya zaman ayırmayı tercih ettiler. Bu özveri, kariyerimin dönüm noktası oldu. 

Kullanıcı deneyimi tasarımıyla ilgili hiçbir deneyimim yoktu. SHERPA Blog’ta editör olarak başlayıp, diğer yandan Stüdyo’da padawan olarak bu işi öğrenebileceğim konusunda anlaştık. İlk 3 ay bir padawandan beklenen tek şeyi yapıp takım arkadaşlarımı sorularımla bunalttım. “Neden?”, en sık kullandığım soru cümlesiydi. Aldığım her cevap sıradaki soruyu ortaya çıkarıyor, benim için paha biçilemez bir öğrenme deneyimi sunuyordu.

Dördüncü ayımda o zamanki unvanla content manager olarak ilk proje sorumluluğumu aldım. İş Bankası’yla yaptığımız bir dizi fikir validasyonu projesiydi. Dolayısıyla kullanıcı araştırmaları yoğun bir süreçti. Pek çok araştırma metodunu uyguladığımız bu proje, kullanıcı deneyimi tasarımının temel felsefesini ve hazırlandığım rol ile kullanıcı araştırmalarının ilişkisini anlamak açısından oldukça öğreticiydi. Ama hâlâ öğrenmem gereken çok şey vardı, bugün de olduğu gibi. 

SHERPA’daki dinamik öğrenme kültürü metabolizmamı hızlandırdı. Sürekli olarak, global şirketlerin bu alanda yayınladıkları case study çalışmalarını ve araştırma raporlarını; hem Türkiye’den hem yurt dışından profesyonellerin ürettiği best practice’leri inceleyerek öğrendiklerimi uygulamaya çalışıyordum. Öğrenimlerimi, hız kesmeden geliştirmeye çabaladığım teorik bilgimle harmanlayıp yazarak sık sık SHERPA Blog’ta yayınladığım ilk yılımın sonunda unvanım UX writer olarak güncellendi. Türkiye’deki ilk UX writer’lardan biri olmanın, “Yazdığın yazılarla bize de bu rolün önemini anlattın.” cümlesini Yakup Bayrak’tan duymanın gururunu yaşadım. Bu aynı zamanda, editörlük görevimin sonlandığı ve deneyim tasarımı projelerinde %100 odakla sorumluluk aldığım tarihti.

Padawan’lığımın ilk gününden itibaren Türkiye’deki ve yurt dışındaki tasarım topluluklarını takibe aldım. Bu etkileşimlerin bana kattığı her öğrenimi —IoT tabanlı akıllı ev teknolojilerinden fintech’e, e-ticaretten karmaşık ERP sistemlerine— 30’dan fazla ürünün ve servisin deneyim tasarımı sürecinde problem çözüp geliştirerek, çeşitli kanallardan tekrar toplulukla paylaşmanın hazzını defalarca yaşadım. İlk 4.5 yılımda kullanıcı akışlarından arabirim metinlerine, farklı kapsam ve ölçekte yüzlerce çıktı ürettim. Bu esnada Görsel İletişim Tasarımı alanında yüksek lisansımı tamamladım. Son 1.5 yıldır ise SHERPA’da information architect rolüyle problem çözüyordum. Bu, deneyim mimarisi problemlerinin öne çıktığı kompleks sistemlerin tasarımında aldığım sorumluluklarla gelişen yetkinliklerimin doğasına uygun bir değişiklikti.

3-Yeni rolün hakkında seni en çok heyecanlandıran şey ne?

Bir SHERPA olarak her zaman ve öncelikle kıvanç duyduğum şey çalışma kültürümüz. Takımdaki her bireyin, aldığı her aksiyonda ve kurduğu her iletişimde, her an inşa ettiği SHERPA kültürünün temel motivasyonları ise çalışan esenliği ve karşılıklı öğrenme deneyiminin sürekliliği. Diğer her şey, bu iki motivasyona bağlı olarak şekilleniyor.

Şu anda takımda benimle aynı dikeyde 5 bireysel üretici (individual contributor) arkadaşımız var. Hiçbiri daha önce, tıpkı benim gibi, UX writer ya da architect değildi. SHERPA’daki rollerine onboarding ve ardından sorumluluk aldıkları projelerde devam eden yapılandırılmış öğrenme süreçlerinde onlara eşlik etmenin, katettikleri yolun ve ürettikleri değerin tanığı olmanın tarifsiz keyfini yaşadım, yaşıyorum.

Information design manager olarak yeni rolüm, bu deneyimi günlük iş akışımın merkezine alıyor ancak; kapsamını DesOps perspektifiyle ölçeklenebilir ve ölçümlenebilir sistemler inşa etmek üzere genişletiyor. Şöyle açayım: Her SHERPA’nın, yarının dijital deneyimlerini tasarlarken kendilerinin mümkün olan en iyi versiyonları olmayı sürdürebilecekleri bir çalışma deneyiminin ana taşıyıcısı olan sistemleri, Paribu ile birleşmeye bağlı gelişen ortak ihtiyaçlarımıza ve hedeflerimize uygun, ölçeklenebilir çözümlerle, gerçek zamanlı olarak kullanıcı ihtiyaçlarını algılayabilecek ve bunlara yanıt verebilecek kapasiteye sahip, yeni bir bütünleşik operasyon modeli oluşturacak şekilde iyileştirmek, dönüştürmek ve yeni sistemler inşa etmek.

Benim için heyecan verici olan, daha önce bireysel üretici olarak parçası olduğum süreçleri, hem bu dikeydeki hem de Paribu’da diğer dikeylerdeki takım arkadaşlarımızın deneyimlerinden hareketle optimize etmek için gerçekleştirdiğimiz fonksiyonlar arası (cross-functional) operasyonların, karşılıklı öğrenmenin sürekliliği esasıyla bir parçası olmak ve tüm bu eforun çalışan esenliğine sunacağı katkı.

4-Information design alanında çalışmayı düşünenlere ne önerirsin?

Önce information design dediğimizde ne kastettiğimizi kısaca açıklamak istiyorum. Bilgi değil, enformasyon tasarımından söz ediyoruz ve bu dikeyde konumladığımız iki farklı rol var: Deneyim mimarı (experience architect) ve deneyim yazarı (experience writer).

Üç yıl öncesine kadar, deneyim yazarının ne yaptığını açıklamak için pek çok cümle kurmamız gerekiyordu. Ne mutlu ki artık Türkiye’de de, alanında öncü şirketlerde olan bir rol. Fakat deneyim mimarı için aynı şeyi söyleyememekten üzgünüm. Benzer sorumlulukları olan rollerle yazılım ekiplerinde karşılaşıyoruz ancak; bu rolü UX perspektifiyle icra eden kişi olarak deneyim mimarı ile pek karşılaşmıyoruz.

Özetle deneyim mimarı, dijital ürünlerin/servislerin alt yapısındaki sistemleri deşifre eden ve böylece hem teknolojiye hem tasarım sistemine bağlı koşulları ve kısıtları bilerek önyüzde sunulan enformasyonun mimarisini tasarlayan kişi. Özellikle karmaşık sistemlerin deneyim tasarımında katma değeri çok yüksek bir rol.

Deneyim mimarı için; kullanıcı hikayelerini oluşturmak, akışları tasarlamak, navigasyonu ve buna bağlı sayfa mimarisini oluşturmak, her bir sayfada sunulan enformasyonu, yazılım mimarisinin ve tasarım sisteminin limitlerini bilerek komponent seviyesinde tanımlamak başlıca sorumluluklar. Deneyim yazarı ise; ürünün iletişim dilini tasarlamaktan ve buna bağlı kalarak, deneyim mimarisine uygun ve yine hem yazılım hem tasarım sistemlerinin limitleri dahilinde, kullanıcı ile sistem arasında uçtan uca tutarlı ve anlaşılır bir diyalog oluşturacak şekilde arabirim metinlerini üretmekten sorumlu.

Her iki rolün adaylarına önerim, öncelikle UX okuryazarlıklarını alandaki farklı dikeylerin sorumluluklarını, onlarla işbirliği yapabilecek seviyede öğrenerek geliştirmeleri. Bununla birlikte, ürün yaşam döngüsüne hakim olmaları; kalitatif ve kantitatif kullanıcı verilerinden hareketle ve diğer tasarım rolleri kadar, yazılım, ürün yönetimi, müşteri deneyimi ve kalite kontrol gibi çeşitli disiplinlerle pek çok bağlamda işbirliği yapmak üzere metodik düşünme, strateji geliştirme ve çevik karar alma & aldırma kabiliyetlerini güçlendirmeleri. Bunlar, bütüncül bir bakış açısıyla, büyük resmi görerek çözüm tasarlayabilmek için oldukça önemli.

5-Son olarak, SHERPA’da çalışmanın nasıl bir deneyim olduğunu 3 kelimeyle anlatır mısın?

Öğreniyoruz, deneyimliyoruz, paylaşıyoruz. #oldhabitsneverdie 😂