Mobil deneyim tasarımına stratejik yaklaşım

Stratejiden arabirime

Ekranları tasarlamaya başlamadan önce, geliştirdiğimiz stratejinin içerik / özellik bazında arabirime nasıl yansıyacağını netleştirmemiz ve bir envanter çıkarmamız gerekiyordu. Bunun için user story mapping çalışması yaptık ve mobil uygulamada alınabilecek tüm aksiyonları kullanıcıların ağzından yazarak haritaladık. Ardından, kullanıcıların aradıklarını kolay bir şekilde bulmalarına olanak sağlayacak, deneyimin odak noktalarıyla da tutarlı bir bilgi mimarisi çalışması yaparak hem uygulamanın ana navigasyonunu hem de ekranların içerik haritalarını ürettik.

Kavramsal seviyedeki son çalışmamız ise, özellikle yorum paylaşma ve anket doldurma konusunda kullanıcılara ekstra motivasyon sağlayacak oyunlaştırma kurgusunu çalışmak oldu.

Artık sıra ekranları tasarlamaya gelmişti. Tam da bu noktada, Denebunu ekibiyle bir “Design Insights Workshop” gerçekleştirdik. Bu çalışma sayesinde organik, minimal gibi herkeste farklı karşılık bulabilecek tasarım terimlerini kullanırken aynı şeyleri kastettiğimizden emin olmamızı sağlayacak hizalanmayı gerçekleştirdik. Ayrıca, Denebunu ekibinin arabirimin stilizasyonuyla ilgili beklentilerini de görsel bir moodboard üzerinden öğrenme şansı yakaladık. UX Stratejist ve UX Designer’ımızın yürütücülüğünde yapılan bu çalıştay, kavramsal düzlemden tasarım sürecine geçişte bir köprü görevi gördü ve üretime başladıktan sonra oluşabilecek görüş ayrılıklarının önüne geçerek bize hız kattı.

Kullanıcı deneyimini ve arabirimleri tasarlarken, strateji sürecinde belirlediğimiz odak noktaları bize rehberlik etti. Örneğin, yorumları merkeze alan bir deneyim inşa etme yaklaşımımız, kullanıcıların ana ekranda gördükleri akışa yorumların hakim olması kararını beraberinde getirdi. Detaya indiğimizde, yorumlarda kullanıcıların paylaştığı fotoğraflara yer verme, uzun yorumları tam ekranda açıp okuyabilme ve yorum paylaşımını oyunlaştırma kurgusuyla motive etme gibi farklı amaçlı uygulamalarla bu odağı destekledik.

Bir diğer odağımız olan “sana özel” yaklaşımını ise, daha en başta kullanıcıya beğenileri doğrultusunda seçeceği bir tema ile uygulamayı kullanma şansı vererek devreye aldık. Tabii bu yaklaşım sadece estetik boyutta değil, deneyimin kendisinde de yer buldu. Denebunu mobil uygulamasında kullanıcılar kendi profillerine göre özelleşen bir yorum kürasyonu görüntülerken, anlık anket etkileşimlerinin de yine doğru bir hedefleme ile karşılarına çıkacak -veya çıkmayacak- şekilde kurgulanmasını kararlaştırdık.

Benzer şekilde, bildirim kurgusunu da sana özel yaklaşımına uygun şekilde yeniden yarattık. Bildirim ayarlarını, kullanıcıya maksimum seçeneği verecek şekilde düzenleyerek almak istemedikleri bildirimleri filtreleme şansı verdik. Ayrıca, web sitesinin e-posta ile yaptığı bilgilendirmeleri de anlık bildirimlerin kapsamına alarak, ücretsiz ürün kutusu gibi kendilerine özel sunulan fırsatları kaçırmamalarını hedefledik. Ek olarak, kullanıcıların paylaştıkları yorumların aldığı etkileşimleri de bildirimlerle duyurarak, kendilerine geri bildirim vermeyi ve etkileşimi üst seviyede tutmayı planladık.

Son olarak, yazılım ekipleriyle dirsek temasında çalışan ve verimliliği üst seviyede tutmayı sağlayacak çözümler üreten bir takım olarak, mobil uygulamanın dilinin Türkçe’den diğer dillere çevrilmesi ve versiyonlanması noktasında da yenilikçi ve çevik bir yöntem ile ilerlemek istedik.

Araştırmalarımız sonucunda, tasarımları ürettiğimiz Figma’ya Ditto isimli plug-in’i kurarak süreci optimize edebileceğimizi keşfettik. Ditto’ya yüklediğimiz frame’leri çevirmen paydaşlara gönderdik, gelen metinleri kontrol ettikten sonra tek tuşla farklı dilde bir tasarım seti daha ortaya çıkarmış olduk. Böylelikle hem proje sahibimizin SHERPA’daki kaynaklarını çok daha verimli kullanmış olduk, hem de işin yazılım ekibine teslim süresini önemli derecede kısalttık.